Cuma, Kasım 02, 2012

başka bir ölü için (ağıt)

burnunun içine de toprak geldiğini bildiğim 
için
boğulmasını düşünememeye çalışarak başında 
bekledim.

Gitmezsem, ölmeyecekmiş gibiydi…

Bana sormadılar, alırken diye.

Gidersem, ölecekmiş gibiydi. 

Öldü dedikleri için
toprağın altında
boğulan biri.
  
o ben değilim.
o ben değilim.

hava bak hala üzerimdeki.

katlanmayı, hissedememeye eskisi gibi
öğrendim.

Günler bir şekilde geçti.

Günlerin "bu kadar" acıttığını
bilir miydim?

Uyu(a)rsam,
her şey geçecekti.
.
Uyumayı denedim.

Sonra, odama bir Azrail geldi.

Koşup anneme baktım,
"HALA YERİNDE Mİ?"

"Sokağa pijamanla mı çıktın?"

Annem, ölmemiş!?
Annem ölmemiş...

Peki, o zaman Azrail 
bu kez 
kimin için geldi?



evrim gürel
sessizbulut
(kimse kırılmasın, herkes iyi olsun, kimse ölmesin, kimse öldürülmesin)
2 Kasım 2012