Pazar, Nisan 27, 2008

en kötüsü

ruhun iğrençliği mi, bedeninki mi?

kimden en çok nefret edeceğine nasıl karar verebilirsin? başkalarının şeylerine göz dikenlerden? başkalarının sevgilerine göz dikenlerden? tüm dünyayı kendi egolarını tatmin etmek için kullananlardan mı?

Bugün öldürmek istediğim biri var

BUGÜN ÖLDÜRMEK İSTEDİĞİM BİRİ VAR
DÜN DE VARDI!
ve nedenim değişmedikçe, niyetim değişmeyecektir.

tüm sosyal ve kişisel vahşetlerin altında yatan tek gerçek; neden değişmedikçe, tepki değişmeyecektir!

sözleri ve ikna yollarını, yalanları değil, olan gideni değiştirin.

seni sevmiyorum. yolumdan çekil! küçücük bir beynin, dev gibi egon var. kötü kokan bok gibisin! iğrençsin.
merak ediyorum çok; diğerleri bunu nasıl göremiyorlar?!

ölmeni istiyorum. senin için zorsa düşünmesi,
benim için çok kolay.

basitçe, silahı kaldırıp, kendime ait olmayan,
benim dünyama utanmadan zarar vermeyi kendine hak gören bir bedeni,
içinde zaten gelişmiş bir ruh olmadığı ve var olan Tanrısal düzen benim kullanım kılavuzuma bu düğmeyi de koyduğu için, alnının tam ortasından vurup öldürüyorum.

şimdilik hayal ediyorum.

maalesef kötü ve güçlü ve kolay olanı değil de (yani senin seçtiğin),
iyi tarafı, zor olanı geliştirmeyi ve zarar görmeyi göze alan olarak

seni öldürmeyeceğimi biliyorum. Bu çok utanç verici.

biliyor musun?

keşke ölseydin!

dualarım seninle!

zaten, dilediğin olmadığında, her şekilde öleceksin. şimdi küçüksün. öğreneceksin.

zaman içinde, belki de seçmelisin, ruhu öldürülmüş bir boş beden olarak kalmak mı yoksa bedeni dünyadan uzaklaştırılmış bir ruh olarak boşlukta salınmak mı daha iyi?

seçtiğinde bana gelmelisin.

bugün, dün geceki gibi, yine senin için en kötüsünü diliyorum...

çünkü insanın melekliği bir yalan!

so happy to show us!
so haven't u noticed?
I (H)ate the LOTUS!